Sendin bu gün…

Özlemin nedendir bilmem
Himalayalar kadar yüksek
onlar kadar kutsaldı bu gün…
Yanında, yanı başında
eteklerinde olmak istedim,
ellerimle dokunmak sana…
Nefes nefese
buluşmak istedim
en uç tepelerinde…
Ruhum bir koşu gitti geldi
kar soğuğunda
dalga dalga ısındı bedenim…
Anlatabilsem ruhaniyeti
alevler sardı karardı gözlerim,
baktım;
öyle heybetli, yüce ki halin,
hilâl mi doğumun
bayramım olacakmış meğer ismin…
Bitmiyor gece gündüz hayalin,
göz pınarlarından düşen her damlada
ayrılık hüzünlerin…
Kader ebedi kaybolmaksa
işte sen aşkı hakikatsin,
hicranınla kederinden
yudum yudum kandırıyorsun
mahidevranım…
Yeni açmış bütün çiçekler
bakıyorum sıraya dizilmişler
her biri benim diyor
ten kokuna özenmişler…
Sesleniyorum yankılanıyor
feryadım,
sana ulaşmadan yollarda kalıyor,
duyuramıyorum…
Sesini istiyorum…
Nefesindi,
dudaklarındı
özlediğim,
gözlerindi…
Sendin bu gün
öylesine çok özlediğim…

Orhan Çimen

Genel kategorisine gönderildi | Yorum bırakın

Her şey ayan beyan…

Hak,
diyor
ar damarı çatlak
kuşatmış
hakkı çalıyor
göstere göstere
sevimsiz
pervasız şaki
sazende saz çalar gibi
mutlu
haramiler sarmış dört bir yanı
itibar desen
iltifatın bini bir para onlara,
öğretirlerdi evvelden helal lokmayı,
korkulurdu haramdan,
sahipsiz zerreye dokunulmaz
emanet mukaddesi iffetti,
gayri kabilin meşruiyet sınırlarını genişlettik
şimdilerde
her şey ayan beyan
ürkütücü olağan…

Orhan Çimen

Genel kategorisine gönderildi | Yorum bırakın

İnsanı seveceksin…

Mevlana mı Yunus mu
rehberin,
ayet ise düsturun
ayırmadan
insanı öyle seveceksin
belli ki değil fıtratın
mihenktir görünen nezaketin
aldatma sanatın
dilde poza
gönülde riyaya koşuyor meylin…

Orhan Çimen

Genel kategorisine gönderildi | Yorum bırakın

Bu son fasıldır…

Hercai leylası
bir aşkın gölgesini düşürdün üzerime
aklı aldın
nârına âşinâ pervâne eyledin,
sarayların ısırgan, ipek yüzlü kızı
son fasıla yürü istedin,
güvercin kanatlarında buluşma arzuları vedalaşmadan toprağa gömüldüler, estirdiğin matem rüzgarlarıyla
gök kubbede turnalar semahta
ağıtlar içinde yasa büründüler,
ağlatıp durdun
koşturdun bir hayalin peşinde
vefasız bir kalbi, düşlerin sığınağı diye…
Yıllar boyu yüreğim;
yokluğunu bekleyen çıkmaz sokaklara ışıltı diye serabına yürüdü…
Suskun feryatlara aldırmadın perdeler indi ateş semazenleri yakıyor
çimdirir gibi ruhları,
vuslatın
sevda ikliminin sırdaşı gecelerin
renkleri değişti zindana büründü,
bin bir gece masalı bakışlarının
son ışıkları da söndü,
gönüle yer etmiş meğer ağyar
açmaz gülşende yediveren güller
bu son fasıldır artık
sensiz laleler de ağlar…

Orhan Çimen

Genel kategorisine gönderildi | Yorum bırakın

Su 💦 yüzlü…

Önünde diz çökmüşüm
aşkının rahle i tedrisatında
yudum yudum içmişim hüznünü
bir define aramışım derin kuyularda
su yüzlü güzel yüzünün
Leyla diye serabına sığınmışım
kaybolduğum ıssız vahalarda
adını yazmışım Samanyolu’na
yüreğimden habersiz haline
ağlıyorum zamanın ihanetine
kıvranarak anlatıyor heceler
çığlıklar zindandır gözlerinde
bir dokunsa ellerin şiirin alevine
kuşatacak dört bir yanımı
mahcup mahrem hayallerin

Orhan Çimen

Genel kategorisine gönderildi | Yorum bırakın