Dünyanın Hasbıhali …

Dört nala koşuyor
acelesi var sanki
gitmek istiyor herkesten önce menzile
nedir anlamadım
kısrak bir ata binmek zorunluymuş meğer bir zaman sonra
alıp götürüyor rüzgar gibi gelecek zamana…

Takvimler ve saat ne kadar uzaktaymış
görmemişiz yirmili yaşlarda
sevilmeyen kadın gibi ilgisiz kalmışız hep zamana…

Ey unuttuğum zaman;
bin pişmanım desem, ağlasam, yakarıp yalvarsam sana
uykularımda rahat bıraksan
çok uyandırıyorsun,
benimle ilgili ne kadar çok not tutmuşsun,
yıllar, aylar değil;
resmen günleri saatlere bölmüşsün,
her dakikanın hesabını istiyorsun.

Yorgunum, yoruldum koşan at sırtında,
öyle acelesi var ki; konuşamıyoruz bu hızda,
artık el sallıyoruz uzaktan zamana
yolculuk hali,
yol belli,
çaresi yok bitti bitecek dünyanın hasbıhali…

Orhan Çimen

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.