Harem…

Hece hece
Sen’i tekrarladım durdum…
Çektim içime önce
hasretim! Kokladım,
saydım; tel tel saçlarını,
sevdim hilal kaşlarını ,
dağılmıştı kirpiklerin,
düzelttim ellerimle…
Kuğu boynunu,
hele o çıplak omuzlarını
hiç tarif etmemiştim değil mi?
Dudakların; kırmızı şarap sarhoşu…
Bakışların; esrarım,
daldırıyor seninle bile senli hayale…
Seni öyle sevmişim ki,
sığmıyorsun kitaplara…
Yazsam ciltler;
bitmiyorsun,
bitmeyeceksin,
bitirmeyeceksin
yazdıracaksın tekrar tekrar Sen’i…
Geçmiş her bir saatin ezberimde,
tekrarlıyorum bir saat sonra
bir önceki saatte yine seni…
Öyle çok sevmişim ki seni;
büyük isyanlarım,
yeminli inkarlarım,
çıldırtan kıskançlıklarım
bakıyorum; daha çok, çok daha
fırtınalarla taşımışlar o kara sevdana…
Bitkin ve bir o kadar yorgun
o kadar korumasız,
o kadar yalnız,
ve o kadar çaresiz,
başım önümde,
sana eğilmiş ruhumla,
geldim bak işte yine
sığınıyorum haremine…

Orhan ÇİMEN

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.